29 Kasım 2012 Perşembe

Bıkkın öğretmen

Öğretmenim.
Kırgın, yorgunum.
Başını okşadığımda bana bakan o pırıl pırıl gözler olmasa, hiç katlanamazdım sanırım.
Aslında çok kolay ve keyifli geldiği için seçmiştim bu mesleği.
Ama 5 yılda tükendim.
O kadar yıprattılar ki öğretmenleri.
Hele başbakanımızın maaşlarımızı memurla karşılaştırıp, 15 saate çok bile demesi bu maaş demesi, hala gönlümün bir yanında kırgınlık sebebi.
Ben bir köy okulunda çalışıyorum.
O kadar zor ki.
15 saat derse giriyorsun ama, klubü, özel günleri,projeleri eve sürekli iş götürüyorum.
Rüyalarımda bile öğrencilerimi görüyorum.
Sınıflar kalabalık, imkanlar yetersiz, kültürlerimiz farklı.
Kızsan kızamıyorsun.
Ah yazsam daha neler neler!
Bir de saçma sapan görevlendirmelerle yoruyorlar.

26 Kasım 2012 Pazartesi

25 Kasım 2012 Pazar

Evliliğe alışma süreci:) Kastamonu'dan:)

Çok uzun zamandır yazmıyordum.
Yazamıyordum.
Nedense daha çok hüzünlüyken yazma ihtiyacı duyuyorum.
Zaman mutluluk ve mutsuzlukla orantılı bir kavram bence.
Mutluyken daha hızlı geçiyor sanki.
1 mutlu saat=1 mutsuz dakika:)
Öyle işte...
Ben artık evli bir kadınım. 
Bal bir kocam var.
Oldukça mutlu ve huzurluyum.
Annem babam ve yakın arkadaşım mer de ziyaretimde.
Evimde ilk misafirlerimi ağırlıyorum.
Hayatım keskin bir virajla yön değiştirdi.
Birdeli sevda ben. 
Blogumun adını değiştirdim.
Eskiden yazdıklarımı hatırlayan var mı?